Tk Channel
23 Aralık 2013 Pazartesi
15 Aralık 2013 Pazar
30 Kasım 2013 Cumartesi
31 Ekim 2013 Perşembe
Muharrem İnce'den Tarihi Konuşma AKP'lilerde Alkışladı
http://www.youtube.com/v/5CcAOBLates?autohide=1&version=3&autohide=1&autoplay=1&showinfo=1&attribution_tag=2KeBcykifvc9hv1JMInViw&feature=share
18 Ekim 2013 Cuma
11 Eylül 2013 Çarşamba
31 Mayıs 2013 Cuma
Gezi Parkı Canlı Yayını: Gezi Parkı Canlı Yayını - 2
Gezi Parkı Canlı Yayını: Gezi Parkı Canlı Yayını - 2: Canlı Yayındır Alttaki PAYLAŞ butonları ile sosyal medyada paylaşınız.
4 Nisan 2013 Perşembe
Hoş geldin
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
Yorulmuşsundur;
Nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını
Ne gül suyum ne gümüş leğenim var,
Susamışsındır;
Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
Acıkmışsındır;
Beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam
Memleket gibi yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
Ayağını basdın odama
Kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi
Güldün,
Güller açıldı penceremin demirlerinde
Ağladın,
Avuçlarıma döküldü inciler
Gönlüm gibi zengin
Hürriyet gibi aydınlık oldu odam...
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.
8 Şubat 2013 Cuma
11 Nisan 2012 Çarşamba
Yatagın soguk tarafı
Ne zaman unutulduk, ne zaman geçmiş zaman, ne zaman hatırladın adımı ben sormadan. Unutulur elbet her şehir ve her insan, aldığımız hiçbir nefes bile içimizde kalmıyor inan. Bu kadar fazla uzaklaşmış olamaz yıllar, bir dokun sende anlarsın içimdeki kül hala sıcak. Ama çok geç artık bundan sonra bırakın ne olursam olayım. Aklım fikrim darmadağın, yakıyor elimi ne zaman uzatsam yatağın soğuk tarafı. Hiç kimseye bir sözüm yok, sana yok bana yok hiç kimse yok. Yakıyor elimi ne zaman uzatsam yatağın soğuk tarafı. Bir camın buğusuna, arasına kalp koymadan yazılmış baş harfler gibiyiz.
Öyle yalnız öyle sıradan..
Öyle yalnız öyle sıradan..
7 Nisan 2012 Cumartesi
Ne kadar oldu gideli bilmiyorum geçen zamanı. Gerçi zamandan saymadım zaten sensiz geçen anımı. Renkler soluk, yüreğim buruk ne olacaktık bak ne olduk. Canım istemiyor, zoruma gidiyor böyle yaşamak ölüm geliyor bana. Senden sonra, arasam da öncesini alıştım; acı çekerek alıyorum her nefesi.. Yaram ne kanar ne kabuk bağlar. Giden unutur kalan hep yanar. Kaçsam nereye kadar her yerde kokun var. Sensiz uyandığım kaçıncı günüm, aynada gördüğüm yorgun yüzüm, Bana hiç tanıdık gelmiyor inan. Senden sonra, hiç yaşamadım..
5 Mart 2012 Pazartesi
Özgür soylu kimdir?
Armanın peşinde yitip giden bir ömürdür.. Ama giderken tüm Türkiye ye çok şey öğreten Kardeşimizdir.. Cenazesinde bile olsa Türkiye'nin her yerinden gelen taraftar gruplarını bir araya toplayandır. O gün bende Göztepe atkım boynumda Karşıyaka
çarşısındaydım.. O gün neler mi yaşandı, anlatsam inanmazsın.. O gün Çarşı, Yalıyı iskeleye karşılamaya geldi.. O gün Vapurdan, otobüsten inen onlarca Göztepeli, Karşıyakalı kardeşleriyle kucaklaştı, Başsağlığı diledi.. O gün Buca spor kulübü otobüsü belkide ilk defa Yapı Kredinin önünde durdu. O gün Kara Gümrükten, Ankara'dan, Bursa'dan, Sakarya'dan, Beşiktaş'tan, Kadıköy'den, Eskişehir'den ve daha sayamadığım çok yerden armanın peşinden koşmak ne demek bilen oradaydı.. O gün Yalının çarşıda açtığı koca pankartta ACINIZ ACIMIZDIR yazıyordu ve bu ilk defa bu kadar büyük bir anlam taşıyordu.. O gün herkesin acısı aynıydı.. O gün sanki dünyada başka renk yoktu.. Ama bu işte bir terslik vardı, aynı şehirde birlik ve beraberliğin yaşanması için birisinin mutlaka ölüm acısımı çekmesi gerekiyordu? Armanın peşinde ölene kadar değil, sonsuza kadar gidebilelim diye, başka ÖZGÜRler ölmesin diye.. Acı çekmek ÖZGÜRlükse, ÖZGÜR olduk hepimizde.. Mekanın cennet olsun kardeşim..
29 Şubat 2012 Çarşamba
Ayp ayıp =)
dioki sensiz olacağımı bile bile bana kendini neden yar ettin. Bırakıp gitmene arkandan ağlayacağımı bile bile neden yüzüme güldün. Çok şeyi kayıp, fazlasıyla ayıp ettin. Her şeyi sayıp, bana saygısızlık ettin. Beni kendine aşık, kendini de bu aşka tanık ettin. Sonra da sensiz olamam sanıp duvarları bana dost ettin. Belki de haklıydın, sen sadece kendine saklıydın. Dur ileri gitmeyelim dediğinde..
Bazen..
9 Şubat 2012 Perşembe
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm. Şehre simsiyah bir kar yağar, yollar kalbimle örtülür, parmaklarımın arasından gecenin geldiğini görürüm, ben ölürsem akşamüstü ölürüm. Çocuklar sinemaya gider, yüzümü bir çiçeğe gömüp ağlamak gibi isterim, derinden bir tren geçer, ben ölürsem akşamüstü ölürüm. Alıp başımı gitmek isterim, bir akşam bir kente girerim, kayısı ağaçları arasından gidip denize bakarım, bir tiyatro seyrederim, ben ölürsem akşamüstü ölürüm. Uzaktan bir bulut geçer, karanlık bir çocukluk bulutu, gerçeküstücü bir ressam dünyayı değiştirmeye başlar, kuş sesleri, haykırışlar, denizin ve kırların rengi birbirine karışır. Sana bir şiir getiririm, sözler rüyamdan fışkırır, dünya bölümlere ayrılır. Birinde bir pazar sabahı, birinde bir gökyüzü, birinde sararmış yapraklar. Birinde bir adam, her şeye yeniden başlar..
12 Ocak 2012 Perşembe
Çocuk işte
• Yıllar önce hastanede çalışırken, ağır hasta bir kız getirdiler. Tek yaşam şansı beş yaşındaki kardeşinden acil kan nakli idi. Küçük oğlan aynı hastalıktan mucizevi şekilde kurtulmuş ve kanında o hastalığın mikroplarını yok eden bağışıklık oluşmuştu. Doktor durumu beş yaşındaki oğlana anlattı ve ablasına kan verip vermeyeceğini sordu. Küçük çocuk bir an duraksadı. Sonra derin bir nefes aldı .ve - "Eğer kurtulacaksa, veririm kanımı" dedi. Kan nakli ilerken, ablasının gözlerinin içine bakıyor ve gülümsüyordu. Kızın yanaklarına yeniden renk gelmeye başlamıştı, ama küçük çocuğun yüzü de giderek soluyordu.. Gülümsemesi de yok oldu. Titreyen bir sesle doktora sordu: - "Hemen mi öleceğim?.." Küçük, doktoru yanlış anlamış, ablasına vücundaki bütün kanı verip, öleceğini sanmıştı.
24 Aralık 2011 Cumartesi
Hayat be..
Bir kadeh sessizlik doldurdum, daldım gittim semaya..
Güz geçti, bahar geçti derken bir gün daha görsek ne ala.
Dünya derdi sarmış dört yanımı yaşamayı öğrenemedim hala.
Şimdi hayat ister çiçeklerle gelsin, isterse vursun geçsin.
En bilindik yalanlarından bir yalan seçsin gelsin.
Ben bu yolda tekrar yürümem, artık buralardan geçemem.
Ben bu yaştan sonra ne kara kaşa göze, ne de selvi boya hiç gelemem.
Her kadehte bir yıldız tuttum, söndürdüm avuçlarımda.
Koşarak kaçtım güya çocukluğumda, büyümeyi öğrenemedim hala.
Ben bu yolda tekrar yürümem, söverim gelmişime geçmişime..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Tk
- Tk
- izmir, Foça, Türkiye
- Tk dioki ciddiye alınacak birşey yok, sadece eğleniyoruz.. ;)